Yemeksepeti’nde Agile Klanı
Selamlar,
Size Yemeksepeti’nde yaptığımız bir çalışmadan bahsetmek istiyorum: Agile Klanı!
Özellikle birden fazla Scrum Master olan şirketlerde bilginin ve tecrübenin düzenli yayılması için bir adım gibi düşünebilirsiniz. Biz çok faydasını görüyoruz, sizin de ilginizi çekebilir.
“Klan ne?” derseniz, IT biriminde benzer ilgi gruplarına sahip kişilerin belli aralıklarla bir araya gelip bilgi/hobi/tecrübe paylaşımı yaptığı gruplar şeklinde özetleyebilirim. Spotify’daki Guild’lara benzetebiliriz. Gamer Klanı da var, DevOps Klanı da. Bunlardan biri de Scrum Master’lar ve Agile yaklaşımları takip etmekten zevk alan kişilerden kurulmuş olan Agile Klanı.
İki haftada bir, bir saatten biraz uzun bir zaman toplanıyoruz. Amacımız kendi uyguladığımız pratikleri birbirimize aktarmak, yeni yöntemler öğrenmek, kendimize gelişim alanı yaratmak.
Bunu yaparken çok sıkı bir programımız var. Böylece kendi içimizde Timebox’a uyma pratiği de yapmış oluyoruz. Program beş bölümden oluşuyor:
Nasıl oluyormuş?” derseniz, buyrunuz detaylara:
15dk oyun
İçimizden gönüllü olmuş bir kişi takımlarda oynatabileceğimiz bir oyun getirip bize oynatıyor. Bunların çoğu “ice-breaker” diyebileceğimiz takımlar arasındaki iletişimi artırmak, takım yeni kurulmuşsa birbirlerini hızlıca daha iyi tanıyabilmeleri için oynanabilecek oyunlar.
Favorim, sorusunu bir arkadaşımdan öğrendiğim bir oyun. Hem yeni takımlarda hem de ilişki güçlendirmede kullanılabilecek olan “Merhaba ben <ismim>, beni gerçekten tanısaydınız <kendiniz hakkında çok bilinmeyen bir gerçek> olduğunu bilirdiniz”. Oyunu herkese bir kaç kez söz gelecek şekilde oynuyoruz. Sonlara doğru ne itiraflar çıkıyor, ne eğleniyoruz anlatamam 🙂
30dk workshop/bilgi aktarımı/tartışma
Bu bölümde vaka çalışması da yapıyoruz, Spotify modelini de tartışıyoruz, bir video izleyip üzerine de konuşabiliyoruz. Son zamanlarda aldığım Agile Facilitation eğitiminin de etkisiyle Scrum Master’ların kolaylaştırıcı olarak kendilerini tanımaları ve koçluk yetkinliklerini artırmaları için çalışmalar yapıyorum. Geçen buluşmamızda Julie Hay’in “Working Styles” çalışmasını anlattım. Mini bir quizle kendilerinin hangi stilde olduklarını bulmalarını sağladım. Gruplara ayrılıp bu çalışma stillerindeki bir kolaylaştırıcının neleri iyi yapacağını, nelerde zorlanacağını belirlemelerini istedim. Farkında olarak ya da olmadan yaptıkları şeyleri görmeleri için çok faydalı oldu.
Bugün de role playing ile vaka çalışması yaptık. Çalışmayı yaparken üç şeyde odaklandık.
- Bir kişi takımın sorununu çözmek için koçluk yapacak.
- İzleyici durumunda olanlar çalışma bitince koçluk yapan kişiye feedback verecek.
- Koçluk yapan kişi dışındakiler “ben olsam şunu yapardım” şeklinde kendi önerisini sunacak.
Uygulamaya gelince, bir kişi gönüllü olarak Scrum Master oldu, onu odadan çıkarıp kalanlara senaryoyu anlattım. Üç kişi takımı temsil etmek için gönüllü oldu. Senaryolardan biri şöyleydi: “Takım bir araya geldi ve Review’a Stakeholder davet etmek istemediklerini söyledi. Gerekçelerinin de Stakeholder geldiği zaman sürekli şikayet etmesi, hep olumsuz feedback verip takımın motivasyonunu düşürmesi ve test ortamlarının düzgün çalışmaması sebebiyle takımın gerilmesi olduğunu söylediler”. İskeleti verdim ve istedikleri gibi üstünde de oynamalarını istedim. Oyuncular Scrum Master’ı bayağı bir zorladılar ama sona doğru ikna etmeye başladı gibi 🙂
4 dakikada Scrum Master’ın takımla uzlaşma çabasını izlemek inanılmazdı 🙂 İzleyicilerden gelen feedbackler hem Scrum Master’a ayna tuttu hem de biz böyle bir durumla karşılaşırsak nasıl davranabileceğimiz konusunda fikir verdi. “Ben olsam” kısmında da gelen önerileri hepimizin aynı soruna nasıl farklı bakış açılarımızın olduğu gösterdi ve hepimiz için yeni pencereler açtı.
Siz de oynatmak isterseniz ikinci senaryo şöyleydi: “Takım bir araya geldi ve Retrospective toplantısını artık yapmak istemediklerini söyledi. Gerekçelerinin de, bu toplantıyı zaman kaybı görmeleri, o sürede kod yazmanın daha faydalı olacağına inanmaları, hep aynı şeyleri konuşup hiç bir çözüm bulamamaları, çok fazla kavga çıkması ve konuların kişisel çatışmaya doğru gitmesi olduğunu söylediler”.
Senaryoları çeşitlendirmek sizin elinizde. Scrum Master’larınız ne kadar çok vakayla karşılaşırlarsa takıma koçluk yaparken o kadar çabuk adapte olurlar.
Scrum Master’lara feedback alıp verebilecekleri güvenli bir ortam yaratmayı çok önemli buluyorum. Bu sayede hem kendimizi hem de takımları geliştiren feedback kültürünün oluşması ve gelişmesi için fırsat oluşuyor.
15dk bir Retrospective yöntemi hakkında konuşma
Yine içimizden gönüllü bir kişi kendi uyguladığı ya da araştırdığı ve sevdiği bir Retrospective yöntemini hepimize anlatıyor. Amacımız da hem çeşitliliği artırıp takımların bu toplantılarda sıkılmadan uygulayabileceği yöntemler keşfetmek hem de hangi durumda hangi yöntemi uygulamanın faydalı olacağını konuşmak.
Örneğin takım çetrefilli bir Sprint bitirdiyse Sad/Mad/Glad yöntemiyle takımın duygu durumunu gözlemleyip aksiyon almak ya da çok zorlandıkları bir Sprint’te büyük başarıyla işlerin altından kalktılarsa Appreciation Retrospective yaptırıp başarıyı kutlamalarını sağlamak gibi.
5 dk Kapanış Retrospective’i
Elimize herhangi bir nesne alıp sırayla elden ele dolaştırıp, nesne bizdeyken o gün yaptığımız etkinliklerin bizde ne uyandırdığını birer cümleyle anlatıyoruz. Böylece yaptığımız çalışmaların faydalarını tekrar bir gözden geçirme, iyi yaptığımız şeylere daha fazla odaklanma ve faydalı bulmadığımız şeyleri bırakmaya doğru kendi yaptığımız çalışmanın hızlı bir Retrospective’ini yapmış oluyoruz.
1 dk Sonraki oturumun gönüllülerini belirleme
Bölümlerden herhangi birine kolaylaştırıcılık yapmak isteyenleri gönüllülük esasına göre belirliyoruz.
Sizin de uyguladığınız yöntemler varsa yorumda paylaşmanızı çok isterim.
Farklılıklardan beslenmek dileğiyle 🙂
Gözde
Bu içerik ilk olarak 24 Ocak 2019 tarihinde Linked.in üzerinden yayınlanmıştır.